Kira davalarında son durum: İstanbul Adliyelerinde davalar ne kadar sürüyor?

Aydın Post

Aydın Haber Siteleri / Aydın Post 10 Görüntüleme

Kira davalarında son durum: İstanbul Adliyelerinde davalar ne kadar sürüyor? Son zamanlarda Türkiye'deki enflasyonist ekonomik ortam ve yasal olarak belirlenen %25'lik kira artış sınırlaması, kira ile ilgili davaların sayısındaki büyük artışın sebebi oldu. Bu artış yargı sistemi üzerinde önemli bir baskı oluşturarak mevcut mahkemelerin kapasitesini zorlamasına ve yeni mahkeme birimlerinin kurulmasına neden oldu. Ancak yeni mahkemelerin açılması bile yoğunluğu hafifletmekte yetersiz kalıyor. Kira hukukunun teknik detayları oldukça karmaşık. Basit bir yıllık kira sözleşmesinin, yıllar sürebilecek hukuki sonuçlar doğurabiliyor. Yine dava açma süreleri, tebligat zorunlulukları gibi alanlarda taraflar oldukça çetrefilli usul hukuku kurallarına tabi oluyorlar. İstanbul Anadolu ve Çağlayan Adliyelerinde bu hafta yaptığımız bir saha araştırmasında kira tespit davaları, ihtiyaç sebebiyle tahliye davaları, icra hukuk mahkemelerinde görülen tahliye davalarının yargılama süreçlerinin ne kadar sürdüğünü araştırdık. Sonuçlar mevcut durumu tüm çarpıcılığıyla ortaya koyuyor. Anadolu Adliyesi ve Çağlayan Adliyesi’nde beşer tane mahkeme ile yaptığımız araştırmanın sonuçları oldukça çarpıcı. İhtiyaç sebebiyle açılan tahliye davalarında tarafların delil toplanmasına yönelik çalışmaları sürenin uzamasında ya da kısalmasında etkili oluyor. İlk duruşma 6-10 ay arasında bir tarihte görülüyor ancak tanık ve benzeri delillerinin toplanması halinde bu süre 16-20 aya kadar uzayabiliyor. Kira bedelinin 5 yıl geçtikten sonra yeniden belirlenmesine ilişkin olan kira tespit davalarında ilk duruşma ortalama 8 ila 10 ay arasında veriliyor. İlk duruşma tarihine kadar geçen süre ile birlikte 16 ile 20 ay arası bir sürede ilk derece mahkemesindeki yargılama sona eriyor. Bu dava türünde kimi mahkemeler bilirkişi incelemesini erken yaparak yargılama süreçlerini daha kısa tutma yönünde çaba gösterdiklerini gözlemledik. İcra Hukuk Mahkemelerinde görülen eksik kira ödemelerinde kaynaklı tahliye davalarında dosya tensip zaptı (mahkeme tarafından ilk düzenlenen tutanak) ile birlikte eksik kiranın tespiti amacıyla hemen bilirkişi incelemesine gönderiliyor ancak yine de dosya yoğunluğu sebebiyle bu davalar da 12 ila 15 ay içerisinde sonuçlanıyor. İcra hukuk mahkemelerinde tahliye taahhüdünden kaynaklı tahliye davalarında ise ortalama 10-15 ay içerisinde dava süreçlerinin sona erdiğini gözlemledik. Bu dosyaların üst mahkemesi olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde ise dosya yoğunluğuna bağlı olarak işlemler 8 ila 18 ay arasında sürebiliyor. Ortalama bir kira hukuku sürecinin 2,5 ila 4 yılda sonuçlanması bu duruma yönelik istismarların da önünü açıyor. Her ne kadar yeni mahkemeler ve bölge adliye mahkemesi daireleri açıldıysa da mevcut mahkeme kadrosu ile bu yoğunluğun aşılması mümkün görünmüyor. Tüm bu yoğunluk aslında kabul edilemez bir hukuk tıkanıklığına ve insanların haklarını elde edememelerine neden oluyor. Hukuk yoluna başvuracak kişiler çözümsüz bir sürecin içerisine dahil olmuş oluyorlar. Kira tespit davalarında dava açıldığı tarihten itibaren kiracı ev sahibine karşı borçlanmaya başlıyor ancak aynı durum diğer kira davalarında geçerli değil. Bir kişinin samimi bir ihtiyacını dahi ispat etmesi (hasta annesini kendi evine çıkaracak olması gibi) ve sonuç alması mevcut şartlarda oldukça zor. Örnek vermek gerekirse çocuğunu okul okuması için kendi evine yerleştirmek isteyen bir kişi bu isteğini ancak okulun son senesinde gerçekleştirebiliyor. Bu durumla alakalı olarak Bakanlık ve HSK’nın daha etkili ve hızlı çözümler getirmesi gerekiyor. Sonuç olarak, Türkiye'deki kira davalarının çözümü genellikle uzun ve karmaşık bir süreç olup, arabuluculuk alternatif çözüm yönetiminin kullanılması daha etkili ve hızlı sonuçlar sağlayabiliyor.

Yorumlar